Marmarabirlik’te Üretici Tepkili
Marmarabirlik’te Üretici Tepkili: “Olan Yine Köylüye Oldu”Marmarabirlik Mudanya Kooperatifi’nin geçmiş dönem başkanlarından İbrahim Başaran, zeytin hasadı döneminin başlamasıyla birlikte yaptığı açıklamada, üreticinin yine mağdur edildiğini belirtti. Başaran, kurum yönetimine sert eleştirilerde bulunarak “Bu büyük kurum yalanlarla yönetilemez” dedi.
“Zeytin hasadımız hayırlı olsun diyeceğim fakat ne yazık ki olan yine üreticiye ve köylüye olmuştur” diyen Başaran, Marmarabirlik yönetiminin yıllardır aynı sorunları tekrar ettiğini ifade etti. Başaran, “Hep aynı senaryolar; yan yattı, çamura battı… Olan ortaklara ve üreticiye oluyor. ‘Bu sene düzelecek, gelecek sene düzelecek’ deniyor ama değişen bir şey yok.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
“Yönetim kendi maaşını artırıyor, üreticiye yük biniyor”
Kurumun ekonomik durumuna da değinen Başaran, yönetimin tasarruf çağrılarına rağmen kendi maaşlarını yükselttiğini iddia etti:
“Kurumu kötü durumda gösterip kendi maaşlarını artırıyorlar. Eğer kurum zordaysa, önce yöneticiler fedakârlık yapmalı. Üretenle tüketen arasındaki makas çok açıldı. 18 kalibre zeytine 160 TL fiyat veriyorsun, tüketici aynı zeytini 600 TL’ye alıyor. Bu fark nereye gidiyor?”
“Yağlık fiyatı neden düştü?”
Başaran, yağlık zeytinde de fiyat politikasına tepki gösterdi:
“İki yıl önce üretici yağlığı 60 TL’ye satıyordu. Şimdi 53 TL fiyat açıklanıyor. Akaryakıt mı ucuzladı, gübre mi, ilaç mı? Yoksa ortaklara kâr payı mı verdiniz?”
“Hesap vereceksiniz”
Ayrıca Başaran, bazı yöneticilerin geçmişteki hatalardan sıyrılmaya çalıştığını öne sürerek, “Bir arkadaşımızı zorla istifa ettirdiniz, onu günah keçisi yaptınız. O ne kadar suçluysa sizler de o kadar suçlusunuz. O da, siz de hesap vereceksiniz. Ziraat Bankası borcunu üreticiye yüklemeyin. Koskoca Marmarabirlik 541 milyon liraya kaldıysa, o koltukları işgal etmeyin, kuruma daha fazla zarar vermeyin.” ifadelerini kullandı.
Başaran sözlerini, “Yaradan’ın da adaleti var; er ya da geç tecelli eder. Söylenecek çok şey var, zamanı gelince…” diyerek sonlandırdı.

